SEVGİ ÇAVUŞOĞLU Haber Merkezi  – Milliyet’e konuşan siber güvenlik uzmanları, bu durumun nedenini anlattı. 

Apple’da yok 

Siber Güvenlik Uzmanı Gökhan Say, Apple’ın zelzele ikazlarını aktarmak için gerekli teknolojilere sahip olduğunu fakat bu teknolojiyi kullanmaktan kaçındığını belirtti. Apple’ın kullanıcılarının güvenliği açısından temkinli bir yaklaşım sergilediğini ve bu nedenle sırf devlet takviyeli sistemlerden gelen ikazları aktardığını belirten Say, “Apple, ABD’de devlet sistemiyle ortak çalışarak yalnızca devletin gönderdiği dataları iletiyor. Sistemden kaynaklanan kusurların sorumluluğu ise devlete aittir” dedi. Google’ın, Android aygıtlarında bulunan sensörleri (jiroskop ve akselemetre gibi) kullanarak, zelzele dalgalarını tespit edebilen faal bir sismik ağ oluşturduğunu söyleyen Say, bu sensörlerin telefonların yatay ve dikey hareketlerini algılayarak sismik aktiviteleri tespit ettiğini, Google’ın bu dataları yapay zeka ile tahlil ederek erken ihtar sistemini devreye soktuğunu açıkladı. 

Kaynak telefonlar 

Siber Güvenlik Uzmanı Osman Demircan da Android işletim sistemine entegre edilen ikaz sistemini şöyle anlattı: “Bu sistem, ivmeölçer ismi verilen sensörlerle çalışıyor ve aygıt apansız sarsıldığında bu bilgiyi anonim olarak Google’a iletiyor. Bilhassa aygıt sabitken yaşanan ani hareketler, sistem tarafından dikkatle izleniyor. Birebir bölgedeki birçok aygıttan gelen benzeri bilgiler, bir sismik hareket olarak bedellendiriliyor ve zelzele uyarısı gönderiliyor.” 

Demircan, sistemle ilgili en değerli avantajın rastgele bir uygulama gerektirmemesi olduğunu vurguladı. 

Verileri toplamıyor

Apple aygıtlarında ise emsal bir sistemin bulunmadığını söyleyen Demircan, iOS işletim sisteminin, aygıtların ivmeölçer sensörlerinden gelen bilgileri Google üzere merkezi bir sunucuda tahlil etmediğini belirtti. Demircan, şunları kaydetti: “Apple, kullanıcı bilgilerini daha sonlu kullanıyor. Güvenlik ve kapalılık siyasetleri gereği bu cins bilgileri toplamadığı için zelzele üzere anlık olaylara karşı sistematik bir erken ihtar sistemi geliştirilmemiş durumda. Münasebetiyle kullanıcıya da direkt bir ihtar gönderemiyor. Bu nedenle iPhone kullanıcıları, yalnızca manuel olarak indirdikleri üçüncü taraf uygulamalara güvenmek zorunda kalıyor. Fakat bu uygulamalar işletim sisteminin kendisine entegre olmadığı için Android’in sunduğu sistem kadar süratli ve sağlam sonuç vermeyebiliyor.”