Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamaları şu formda: “Dünyada istikrarlar değişiyor bunun yansımaları bize belirsizlik, oynaklık ve daha karmaşık bir global makro art planla bizleri karşı karşıya bırakıyor. Dünyada ticarette önemli bir artan korumacılık var. Global finansal kriz sonrası korumacılık önlemlerinde önemli artış var. Bugün korumacılık yeni olağan diye addedilebilir noktaya gelmiş durumda.
Eğer korumacılık bu biçimde devam ederse neredeyse Almanya, Fransa büyüklüğü kadar global hasılada düşüş öngörülüyor. Global ticaret, global büyümenin ana motorlarından bir adedidir.
Dünyada faiz düşükken borcunuz yüksekse tahminen tesiri hudutlu oluyor lakin faizin yüksek seyrettiği, belirsizliğin yüksek olduğu periyotlarda dünya büyük bir borç yükü ile karşı karşıyaysa bu global ekonomiyi aşağı çeker.
Dünyada borcun ulusal gelire oranı yüzde 328. Türkiye’de hanehalkı, şirketlerin, finans kesiminin ve devletin ulusal gelire oranı yüzde 93. Türkiye burada da avantajlı. Bizim büyüme potansiyelinin yüksek olduğunu tabir etmek istiyorum.
NÜFUS GELİŞMELERİ HAKKINDA
Türkiye’de maalesef çok süratli bir yaşlanma olacak. Doğurganlık oranı süratli düştü. Önemli bir dezavantajımız oluştu mu? Şimdi değil. Bizim 20 yıllık nüfus manasında avantajımız var. Doğurganlık oranı düştüyse de çalışma çağındaki nüfusun artışı devam edecek. Türkiye’de nüfusun yarısını bayanlar oluşturuyor. Bayanların iş gücüne iştirak oranı bize misal ülkelere nazaran düşük, yüzde 36 civarında. OECD ülkelerinde bu oran yüzde 67 civarında. Biz ıslahat yaparak, güçlü takviyeler vererek inanıyorum ki önümüzdeki devirde bayanların iş gücüne iştirak oranı Türkiye’de de OECD düzeylerini yakalayacak.
Ciddi bir enflasyon sorunu ile karşı karşıya olduğumuz ortada fakat evvel enflasyonu denetim altına aldık, denetim periyoduydu, 2024 ikinci yarısından itibaren dezenflasyon periyoduna girdik.
“SON YAŞANAN OYNAKLIĞIN KALICI BİR TESİR YARATACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM”
Türkiye’nin büyük bir zelzele yaşadığı ve o yaraların sarılması için harcama yaptığımız periyotta bütçe açığını denetim altına almasaydık ve para basılarak finanse edilseydi enflasyon ne olurdu sağduyulu insanlara bırakıyorum.
2023 ortalarında 55-60 milyar dolayında cari açık, rezervlerde yetersizlik ve önemli bir KKM sorunu ile karşı karşıyaydık, program ortaya konulmasaydı enflasyonu nerelere götürürdü tahlili gerekiyor.
Bu iki hususu bir kenara bırakacaksak, dezenflasyonda bir muvaffakiyet var, üç aşağı beş üst diyebilirim ki programa uygun gidiyor. Son yaşanan oynaklığın kalıcı bir tesir yaratacağını düşünmüyorum.
EV KİRALARI HAKKINDA
Liradaki %3-3,5 civarındaki bir kıymet kaybı dolara karşı, hudutlu bir tesiri Nisan ayında olabilir lakin orta vadeli 1 yıl ve ötesine baktığımızda orta vadede dezenflasyonisttir
Hizmet enflasyonunda katılık var, kiralarda %25 üst limitini artırdık, eğitimde müdahalemiz kelam konusu değil, bunun yansımaları var geçmişten gelen, ancak net bir halde enflasyon düşüyor ve düşmeye devam edecek zira bu bizim en büyük önceliğimizdir
Bu sene %19-29 aralığı orta nokta %24, 2025 %6-18 aralığı, orta nokta %2 , 2027’de en son olarak tek haneye indirme amacımız var
