Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yarın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı gerçekleştirilecek olan Antalya Havalimanı yeni terminal binaları hakkında açıklamada bulundu. Bakan Uraloğlu, “Yarın, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle Antalya Havalimanı’mızın yeni terminal binalarının açılışını gerçekleştirerek, ülkemizin hem havacılık hem de turizm alanındaki değerli projelerinden birini daha milletimizin hizmetine sunmanın gururunu yaşayacağız. Tarihin izlerinin ve mavinin her tonunun birleştiği, portakal kokularının yükseldiği Antalya’mızda daha fazla hayale yer açacağız.” tabirlerini kullandı.
Bakan Uraloğlu, bugünün dünyasında ulaşımın, yalnızca bir yerden bir yere gitmek olmadığını, birebir vakitte vakti en verimli biçimde kullanmak manasına geldiğini vurguladı. Uraloğlu, çağdaş toplumların, hayatlarını sürat odaklı bir yaklaşımla düzenlerken, havayolu ulaşımının da bu talebi karşılayan en güçlü araçlardan biri haline geldiğini anlattı.
Havayolu Ekonomik Kalkınmayı Destekliyor
Havayolunun uzaklıkları kısaltmanın ötesinde, kültürel bağları güçlendiren, toplumlar ortasında köprüler kuran ve ekonomik kalkınmayı destekleyen stratejik bir kıymete de sahip olduğunu belirten Uraloğlu, açıklamasında şu sözlere yer verdi:
“Özellikle global bağlantıların ağırlaştığı bu çağda, havalimanlarının fonksiyonu ve pahası her geçen gün artıyor. Bu noktada ülkemiz, Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının kesişim noktasında, 4 saatlik uçuş aralığıyla 1,5 milyar insanın yaşadığı 67 ülkeye erişim sağlayan eşsiz bir pozisyona sahip. Avantajlı coğrafik pozisyonumuz, Türkiye’yi havacılıkta dünyanın önde gelen transit merkezlerinden biri yapmaya son derece müsait kılıyor.”
Ülkemizi 23 Yılda Dünyanın En Geniş Uçuş Ağına Sahip Ülkelerinden Biri Haline Getirdik”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak 2002’den beri sürdürdükleri sivil havacılık siyasetleriyle dalı özel işletmelere açarak rekabeti teşvik ettiklerini ve havacılıkta süratli bir büyüme devri başlattıklarını söyleyen Uraloğlu, “Ülkemizi 23 yılda dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerinden biri haline getirdik. Lakin elbette bugünlere kolay gelmedik. Bakın, sivil havacılık faaliyetlerimizin tarihi 20 Mayıs 1933’e uzanıyor. 4 uçaklı birinci filomuz Türk Hava Postaları ismi altında faaliyete başladı. Birinci uçuşunu 1933’te yaparak kanatlarını çırpmaya başlayan Türk Hava Postaları, bugün Türk Hava Yolları ismiyle neredeyse tüm dünyayı kanatları altına almış bulunuyor.” diye konuştu.
Bakan Uraloğlu, birinci ticari havalimanı olarak bugün Ankara’da Güvercinlik olarak anılan alan olduğunu belirterek “Terminal olarak ise birkaç çadır dışında bir şey yoktu. Fakat bugün son olarak geçen yılın ağustos ayında hizmete sunduğumuz Çukurova Milletlerarası Havalimanıyla 58 havalimanımız bulunuyor.” dedi.
Her Sene İstatistiki Olarak Yaklaşık 1.4 Havalimanını Hizmete Açtık”
2002 yılında faal havalimanı sayısının 26 olduğunu da belirten Uraloğlu, Adıyaman, Batman, Bursa Yenişehir, Çanakkale, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanları üzere 16 havalimanının sivil havacılık açısından pasif durumda olduğunu anımsattı. Kelam konusu 16 pasif havalimanını çağın gerektirdiği formda yenileyip sivil havacılığa açtıklarını belirten Uraloğlu, “İstanbul, Rize-Artvin, Ordu-Giresun, Zafer, Hakkari Yüksekova Selahaddin Eyyubi, Hatay ve Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı üzere 16 yeni havalimanını daha sivil havacılığımıza kazandırdık. Yani son 23 yıl içerisinde her sene istatistiki olarak yaklaşık 1.4 havalimanını hizmete açtığımızı görüyoruz.” diye konuştu.
“Bu Dev Eserler ve Simge Yapılar ile Aslında Türkiye’yi Çok Değerli Bir Markaya Dönüştürüyoruz”
Tüm projelerde olduğu üzere havalimanı projelerini de hem hizmet odaklı hem de mimari estetikleriyle eşsiz yapılar olarak inşa ettiklerini söyleyen Uraloğlu, kelamlarına şu halde devam etti:
“Bu dev eserler ve simge yapılar ile aslında Türkiye’yi çok değerli bir markaya dönüştürüyoruz. Tüm havalimanlarımız estetik ve özgün mimarileri ile Türkiye’yi birinci sefer gören yabancı ziyaretçiler üzerinde son derece olumlu tesirler bırakıyor. Örneğin Rize-Artvin Havalimanını bölgenin kültürel öğelerinden izler taşıyan yöresel mimarinin yansıtıldığı terminal binası ve çay bardağı formundan esinlenilen kulesiyle inşa ettik. Birebir halde son açılan yeni havalimanımız Çukurova Havalimanı da narenciyesinden esinlenen turuncu rengi ve bölgenin simgesi pamuk motifleri ile Çukurova Bölgesinin yöresel kültürünü yansıtan mimari dokunuşlarla harika bir eser oldu. Ülkemizi milletlerarası bir havacılık merkezine dönüştüren İstanbul Havalimanımız da çağdaş mimarisi ve İstanbul’un simgelerinden biri olan lale formuyla her görenin hayran kaldığı bir havalimanı oldu.”
Bölgesel Havalimanları Kaynakların Verimli Kullanılmasını Sağlıyor
Bölgesel Havalimanları ile kaynakların verimli kullanılmasını sağladıklarını da belirten Bakan Uraloğlu, söz konuşu havalimanlarının her kente farklı bir havalimanı yapmak yerine, stratejik noktalara konumlandırılan tesislerle geniş bir bölgeyi kapsadığını da söyledi. Bakan Uraloğlu, “Böylece hem maliyet düşüyor hem de daha fazla insan hava ulaşımından faydalanabiliyor. Örneğin son havalimanımız Çukurova Memleketler arası Havalimanımız başta Mersin ve Adana ile Osmaniye ve Niğde’ye de olan yakınlığıyla bu kentlerde yaşayan 5 milyonun üstündeki vatandaşımıza hizmet ediyor.” açıklamasında bulundu.
“149 Kilometrelik Pist Uzunluğuna 73.5 Kilometre Daha Ekleyerek Bugün Yaklaşık 222.5 Kilometreye Yükselttik”
Uraloğlu, ayrıyeten yeniledikleri ve yeni inşa ettikleri havalimanları sayesinde uçakların iniş-kalkışlarını sağlayan pist uzunluklarında da dikkate bedel bir yükseliş olduğunu belirterek “Uçak pistleri, bir ülkenin iktisadı için olmazsa olmazıdır. Zira uçak pistleri ekonomiyi büyütür, ülkeyi zenginleştirir ve birebir vakitte savunmayı güçlü fiyat. Hamdolsun yaptığımız yatırımlarla 2002 yılında Türk Sivil Havacılığına hizmet veren yaklaşık 149 kilometrelik pist uzunluğuna 73.5 kilometre daha ekleyerek bugün yaklaşık 222.5 kilometreye yükselttik. Yani bugün karayoluyla Ankara Kızılay’dan Eskişehir merkeze ya da Antalya Havalimanından Konya Akşehir’e uzanan bir aradan bahsediyoruz.” formunda konuştu.
Uraloğlu, etkin havalimanı sayısını üretimleri devam eden Yozgat ve Bayburt-Gümüşhane Havalimanlarıyla 58’den 60’a çıkaracaklarını da belirterek “Yakın bir vakit evvel Kayseri Havalimanımızın yeni bir terminal binasının resmi açılışını yaptık ve Malatya Havalimanımıza da yeni bir terminal binası inşa ediyoruz. Trabzon yeni havalimanı ile ilgili çalışmalarımız da devam ediyor.” tabirlerini kullandı.
“230 Milyon Yolcu ile Rekorumuzu Tazeledik”
Aktif havalimanı sayısının artışının bilet satışlarının ve havayolunu kullanan yolcu sayılarının artışına da yıl yıl yansıdığını kaydeden Uraloğlu, “Havayolu yolcu sayımızın 2002 yılından itibaren Kovid-19 salgının tesirlerini yaşadığımız 2020 yılına kadar havacılık dalımızın gelişmesine paralel olarak nizamlı olarak arttığını gözlemliyoruz. Tabi doğal olarak Kovid-19 salgın tesiriyle 2020-2021 yıllarında bir düşüş kelam konusu. Fakat Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı olan 2023 yılında 214 milyonun üstünde yolcu taşıyarak tüm vakitlerin rekorunu kırmıştık. 2024 yılında yani geçen yıl bu sayının da üzerine çıkarak 230 milyon yolcu ile rekorumuzu tazeledik. Lisana kolay 2002 yılından bu yana yaklaşık 3 milyar biletli yolcuya ülkemiz havalimanlarında hizmet sunuldu. Lisana kolay dünya nüfusunun neredeyse yarısına yakın bir sayıdan bahsediyoruz.” dedi.
Uraloğlu, bu yıl yolcu sayısının daha da artacağını ve yaklaşık 240 milyon yolcu taşınacağını öngördüklerini söyleyerek, bu yılın birinci 3 aylık devrinde; hava yolu ile seyahat eden yolcu sayısının 45 milyon 175 bin 946’ya ulaştığını kaydetti. Uraloğlu, bu sayının geçen yıl tıpkı periyotta yaklaşık 44 milyon olduğunu da anımsattı.
“Sektörün Cirosu da 2,2 Milyar Dolardan Yaklaşık 30 Milyar Dolara Ulaşarak 14 Kat Arttı”
Tüm bu gelişmelere paralel olarak sektörel büyüklükte de büyük bir artış olduğunu vurgulayan Bakan Uraloğlu, sözlerine şu halde devam etti:
“Kuruluşlarımızın toplam sayısını 180’den 678’e yükselttik. 2002 yılında; havacılık faaliyetlerinde kullanılan araç sayımız 489’dan 2 bin 14’e, 162 olan havayolu işletmesi uçak sayımız 3,5 kat artışla 734’e, koltuk kapasitemiz yaklaşık 5 kat artışla 27 bin 599’dan 145 bin 27’ye yükseldi. 2002 yılında 65 bin civarında olan çalışan sayısı bugün 320 binin üzerine çıktı. Bu gelişmelerin öbür bir olumlu sonucu olarak bölümün cirosu da 2,2 milyar dolardan yaklaşık 30 milyar dolara ulaşarak 14 kat arttı.”
“193 ICAO Üyesinin Büsbütün Hava Ulaşım Muahedesi İmzalamayı Hedefliyoruz”
“Dünyada ulaşamadığımız hiçbir nokta kalmayacak” gayesiyle hareket ederek, Türkiye’yi dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerinden biri haline getirdiklerini de söyleyen Uraloğlu, “Şu anda mevcut durumda, 175 olan Hava Ulaşım Muahedesi sayımızla bu alanda dünyada en çok hava ulaşım mutabakatı bulunan ülkelerin başında gelmekteyiz. Önümüzdeki 10 yılda bu ülkelerle de temas ederek 193 ICAO üyesinin külliyen hava ulaşım mutabakatı imzalamayı hedefliyoruz.” açıklamasında bulundu.
Bakan Uraloğlu, yeniden 10 yıl içinde havayolu işletmelerindeki uçak sayısını 729’dan bin 458’e çıkarmayı planladıklarını ve havayollarındaki pilot sayısını ise 12 bin 313’ten 24 bin 626’ya yükseltmeyi hedeflediklerini de belirtti. Uraloğlu, “Hava Trafik Kontrolörleri sayımız da şu anda 2 bin 100 civarında olup, bu sayıyı da yaklaşık 4 bin 200’e çıkarmayı amaçlıyoruz.” formunda konuştu.
“Sivil Havacılık Dalımızın Gelişimi İsmine Yeni Bir İmza Daha Atıyoruz”
Antalya Havalimanı Yeni Terminal Binaları hakkında da bilgi veren Bakan Uraloğlu, “Havayolu sektörümüzün gücüne güç katacak Antalya Havalimanımızın yeni terminal binaları ve tamamlayıcı tesisleriyle de sivil havacılık bölümümüzün gelişimi ismine yeni bir imza daha atıyoruz. Turizmin başşehri Antalya’mızda, Antalya Havalimanı’mızın yeni terminal binaları projesi, havacılık alanındaki başarılı serüvenimizin en parlak örneklerinden biridir. 2024 yılında havalimanımız, iç çizgilerde 6,2 milyon, dış çizgilerde ise 33 milyona yakın yolcu olmak üzere toplamda 39,2 milyon yolcuya hizmet verdi. Bu yılın birinci üç aylık devrinde, Antalya Havalimanı’mız 3 milyon 36 bin 451 yolcuya hizmet sundu.” açıklamasında bulundu.
Ramazan Bayramı tatilinde Antalya Havalimanı’nın rekorlara imza attığını belirten Uraloğlu, “28 Mart-6 Nisan tarihleri ortasında Antalya Havalimanı’nda 4 bin 202 uçak trafiği gerçekleşerek 590 bin 189 yolcuya hizmet verildi ve 5 Nisan Cumartesi Günü 78 bin 85 yolcu sayısına ulaşılarak bu yılın yolcu rekorunu kırıldı. Havalimanımızın daima artan yolcu talebi ve büyüyen turizm kesimi ile daima birlikte Antalya’da daha hoş hizmetleri sağlamış olacağız.” dedi.
Yolcu sayısının 2026 yılında 41 milyona, 2027 yılında 42 milyonun üstüne çıkacağına, 2029 yılında ise 45 milyona yaklaşacağını öngördüklerini belirten Uraloğlu, “Bu gerçekleri daha evvelden gördüğümüz için Antalya Havalimanı’mıza bu yatırımları yaptık. Antalya Havalimanı’mızın yeni terminal binaları, sırf bir yapı değil; tıpkı vakitte misafirperverliğin buluştuğu abide yapılardır.” diye konuştu.
“Yıllık Yolcu Kapasitesini 35 Milyondan 82 Milyona Yükselttik”
Yarın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle hizmete açacakları yeni terminal binalarıyla; dış çizgiler terminalini 90 bin 143 metrekareden 224 bin metrekareye, iç sınırlar terminalini ise 36 bin 859 metrekareden 75 bin metrekareye çıkaracaklarını belirten Uraloğlu, kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Böylece havalimanımızın yıllık yolcu kapasitesini 35 milyondan 82 milyona yükseltmiş oluyoruz. Uçak park konum sayısını 108’den 176’ya çıkardık. Ayrıyeten VIP Terminali’ni 690 metrekareden 2 bin metrekareye, Genel Havacılık Terminali’ni ise bin 200 metrekareden 2 bin 800 metrekareye genişlettik. Genel havacılık binamız CİP terminali olarak da kullanılacak.”
“90 Milyon Yolcu Kapasiteli İstanbul Havalimanı’ndan Sonra Yolcu Kapasitesi En Yüksek 2. Havalimanı Olacak”
Yeni terminal binalarının Toroslar’ın heybetini, Akdeniz’in serinliğini, tarihin izlerini taşıyan coğrafyasını milyonlarca konuğa sunan birer elçi olacağını belirterek “Artık Antalya’nın kapıları çok daha geniş ufuklara açılacak. Ayrıyeten Antalya havalimanımız 82 milyonluk yeni kapasitesiyle artık 90 milyon yolcu kapasiteli İstanbul Havalimanı’ndan sonra yolcu kapasitesi en yüksek 2. Havalimanı olacak.” diye konuştu.
Devletin Kasasından Tek Kuruş Çıkmadı
Yaklaşık 927 milyon Euroluk yatırım gerektiren bu projeyi, devletin kasasından tek kuruş çıkmadan gerçekleştirdiklerini belirten Uraloğlu, kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Üstelik rastgele bir yolcu garantisi koymadan hayata geçirdiğimiz bu projemizle yüklenici firmalardan 25 yıl işletme mühleti karşılığında KDV dahil 8,5 milyar Euro kira geliri elde edeceğiz. Yatırımcı şirket, kira bedelinin yüzde 25’i olan 2 milyar 138 milyon Euro’yu KDV dahil peşin ödedi ve bu bedel daha çalışmalar bitmeden 28 Mart 2022 tarihinde devletimizin kasasına girdi. Kamu -Özel iş birliği ile hayata geçen bu projemiz, kamu kaynaklarını faal kullanmanın ve özel dal iş birliğiyle büyük eserler ortaya koymanın en hoş örneklerinden biridir.”
29 Kilometrelik Boru Çizgisi İmal Edildi
Söz konusu vizyoner projeyi daha da güçlendirmek ismine, yaklaşık 29 kilometrelik bir boru çizgisi da imal ettiklerini anlatan Bakan Uraloğlu, “Uçak yakıtını artık bu çizgi marifetiyle deniz terminalinden havalimanımıza transfer ediyoruz. Bu sayede, Deniz Limanı-Antalya Havalimanı ortasında yıllık yaklaşık 60 bin tankerin giriş-çıkış trafiğini karayollarından kaldırıyoruz. Böylelikle Antalya kent trafiğini rahatlatıyor, karayolu güvenliğini arttırıyor ve etraf kirliliğini azaltıyoruz. Bu da Antalya ulaşımının güçlenmesi ve eşsiz tabiatının korunması ismine çok değerli bir kazanım oldu.” Biçiminde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, “hava yolunu halkın yolu yapacağız” vizyonuyla başlattıkları süreçte, havacılık bölümünü dünya genelinde parmakla gösterilen bir muvaffakiyet kıssasına dönüştüğünü belirten Uraloğlu, kelamlarını şu biçimde tamamladı:
“Antalya Havalimanı’mızın yeni terminal binaları da bu öykünün en yeni ve en güçlü halkalarından biri olarak tarihe geçmiştir. Antalya Havalimanı’nın yeni çehresiyle yükselişi, sırf Antalya’nın değil, tüm ülkemizin gururudur.”
